Günümüzde klasik laparoskopik ameliyatlar birçok cerrahi branşta selim ve habis hastalıkların çoğunun tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Bu ameliyatlar açık ameliyatlara göre komplikasyon oranlarının düşük olması, ameliyat sonrası ağrının daha az olması, daha iyi kozmetik sonuç sağlaması ve hastaların
gündelik yaşama daha erken dönebilmeleri nedeniyle açık ameliyatlara iyi bir alternatiftir. Bununla birlikte, gelişmekte olan teknoloji ve cerrahların artan tecrübesi ile klasik laparoskopik ameliyatlar son yıllarda yerini sadece göbek deliğinden girilerek yapılan laparoskopik ameliyatlara bırakmaya başlamıştır. Bu tür ameliyatlar ‘‘SILS (single incision laparoskopik surgery)’’ yani ‘‘tek insizyondan laparoskopik cerrahi’’ diye adlandırılmaktadır ve cerrahi alanda yeni bir devrin başlangıcı olarak nitelendirilmektedir.
SILS yöntemi nasıl uygulanır?
Ameliyat genel anestezi altında yapılır. SILS tekniği klasik laparoskopik cerrahisine benzemekle birlikte bu ameliyatın en önemli farkı göbek deliğinin içinde kalan ve dışarıdan bakınca görülmeyen 2 santimetrelik küçük bir cilt kesi yapılarak karın boşluğuna doğru bir tünel oluşturulmasıdır. Cerrahi aletler açılan bu tünel içerisinden yerleştirilir.
SILS yönteminin avantajları nelerdir?
Karında 4-5 delik yerine göbekte tek bir delik açıldığı için en önemli avantajları hastanın daha az ağrı hissetmesi, ameliyat sonrası estetik sorunların ortadan kalkması ve hastanın ameliyat sonrası daha az hastanede kalmasıdır.
SILS yöntemi hangi hastalıklarda uygulanmaktadır?
Tek insizyondan laparoskopik cerrahi yeni başlayan bir yöntem olmasına rağmen kısa zamanda birçok ameliyat bu teknik ile gerçekleştirilmiştir. Safra kesesi ameliyatları artık neredeyse rutin bir şekilde SILS yöntemiyle yapılmaktadır. Diğer ameliyatlar arasında kasık ve karın duvarı fıtıkları, akalazya, mide, bağırsak, v.b birçok ameliyat tek insizyondan başarılı bir şekilde yapılmaktadır.