Safra Yolları Kanseri

Safra Yolları Kanseri

Bu kanserler gerek tanı gerekse tedavi açısından oldukça problem yaratmaktadırlar. Son yıllarda safra kesesi kanserlerinden daha sık görülmektedir. Ülseratif kolit ve klonorşis gibi hastalıklara eşlik edebilmektedir. %40 olguda beraberinde safra taşı tespit edilmiştir. Erkeklerde daha fazla ve 50–70 yaş grubunda görülmektedir. Otopsi serilerinde insidens %0,1–0,02 olarak verilmektedir.


Klinik: 
Karakteristik erken bulgu söz konusu değildir. Epigastrik rahatsızlık (dispepsi), ağrı, iştahsızlık, kilo kaybı ve tıkanma sarılığına bağlı kaşıntı hastalığın ilerleyen dönemlerinde gelişmektedir. Tümör kanalın distalinde yerleşmiş ise safra kesesi palpe edilebilir. Hastaların büyük kısmı tanı konulduktan 3 ile 6 ay sonra ölmektedirler. Ölüm safra yollarının tıkanması ve kolanjit sonrası karaciğer yetersizliğinden olmaktadır. 

Patoloji: 
Tümörlerin çoğu adenokarsinom olup %2’si skuamöz veya anaplastik yapıdadır. Üç tip adenokarsinom görülmektedir. %70 sklerozan, %20 papiller, %10 nodüler yapılıdır. Sklerozan (infiltratif) tip yavaş büyüyerek, lokal metastaz oluşturur. Bu tip kronik safra yolu tıkanıklığına neden olmaktadır. Papiler tıp multifokal yapıda olup en yavaş büyüyen tiptir. Nodüler tip proksimalde görülüp hızlı gelişip, yaygın metastaz yapmaktadır. 
Adenokanserler %65 hastada safra kanalının üst üçte bir kısmında (sistik kanalın proksimalinde), %10 olguda orta üçte bir bölümde, %20 olguda üçte bir distal ve intrapankreatik bölümde yer almaktadır. %5 olguda ise multifokal yerleşimlidir. Safra yollan kanserlerinin evrelendirilmesi için standart kriterler bulunmamaktadır. 

Tanı: 
Bilirubin seviyesi kısmi tıkanmaya olsa bile yükselmektedir. Alkalifosfataz %59 olguda yükselmiştir. 
Ultrasonografi (U.S.) ve CT’de genişlemiş intrahepatik safra kanalları görülmektedir. Ekstrahepatik kanallar ve safra kesesi kolabe (boş) olarak görülürse proksimal bilier tümörden (Klatskin tümörü) şüphe edilmelidir. Yine tanıda tümörün seviyesinin tespiti için perkütan transhepatik kolanjiografi (PTK) ve ERCP yapılmalıdır. ERCP ile tümör proksimaline kateter yerleştirilerek palyatif tedavi sağlamak da mümkündür. 

Tedavi: 
Tüm tetkiklere rağmen çoğu olguda eksploratris laparatomi gerekmektedir. Tümör proksimal ve orta kısımda yer alıyorsa Roux-en Y tarzında hepatikojejunostomi yapılmalıdır. Distalde yerleşen ve bilier kanal dışına taşmamış tümörlerde pankreatoduodenektomi yapılabilir. İlerlemiş olgularda (nonrezektabl) preoperatif PTK veya ERCP ile transtümöral multipl delikli kateterler yerleştirilerek tıkanıklık bertaraf edilmeye çalışılır. Kemoterapi ve radyoterapi etkisizdir.

Kanser Cerrahisi

GIST (Gastrointestinal stromal tümörler) •    GIST yani gastrointestinal stromal tümör sindirim ...
İnce barsaklar gastrointestinal traktusun uzunluk olarak %70-80’ni ve mukoza yüzeyi olarak %90’nı ...
Kolon kanserlerinin coğrafi görünümüne göz atacak olursak : Asya’nın güneyinde ve Afrika’nın ...
Kanserin TabiatıYaşayan organizma doğumundan ölümüne kadar devamlı bir değişim içindedir, büyür ve ...
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen, habis tümörlerdendir. Amerikan istatistiklerinden ...
EtyolojiEtiyolojik faktörler arasında özellikle ırk ve herediter faktörlerin fazla önemli olmadığı ...
Pankreas kanserlerinin coğrafik görünümüne bir göz atacak olursak Hawaii adalarında ve Amerika’daki ...
Rektum kanseriRektum denilen kalın barsağın son kısmı 15–16 cm uzunluğunda olup kanser oluşumu ...
Bu kanserler gerek tanı gerekse tedavi açısından oldukça problem yaratmaktadırlar. Son yıllarda ...
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan çalışmalarda tiroid kanseri insidensi %0,004 olarak ...

İLETİŞİM

Teşvikiye Mahallesi, Hakkı Yeten Caddesi Doğu İş Merkezi No:15 D:12, 34349 Şişli/İstanbul

  • dummy+90 (212) 296 16 80

  • dummy+90 (212) 296 16 80

  • dummy bilgi@melihpaksoy.com